ESKİŞEHİR TARİHİ
1 sayfadaki 1 sayfası
ESKİŞEHİR TARİHİ
ESKİŞEHİRİN KISA TARİHİ
Anadolu topraklarında önemli bir kavşak noktası olan Eskişehir ve çevresinde tarih öncesi çağlardan beri yerleşimler olmuştur.Bölgede yapılan kazılarda bir çok arkeolojik eser ortaya çıkartılmıştır....
ESKİŞEHİRİN KISA TARİHİ
Anadolu topraklarında önemli bir kavşak noktası olan
Eskişehir ve çevresinde tarih öncesi çağlardan beri
yerleşimler olmuştur.bölgede yapılan kazılarda bir çok
arkeolojik eser ortaya çıkartılmıştır.Yapılan
incelemelerde bölgede yerleşimin M.Ö 3000’lerde
başladığını göstermektedir.
Anadolu’da M.Ö 2000’lerden başlayarak hüküm süren
Hititler bir takım küçük beyliklerden
oluşuyordu.Eskişehir’in bugün olduğu gibi döneminde
ticaret yollarının kavşağında bulunması dolayısıyla bir
beylik olduğu düşünülmektedir.
M.Ö 1200’lerde Trakya’dan gelip boğazları geçen Frigler
önceleri göçebe kavimler biçiminde, Marmara bölgesi ve
Sakarya Nehri çevresinde yaşamlarını
sürdürdüler.Hititlerin bölgedeki egemenliklerinin
azalmasıyla da Eskişehir çevresine yerleştiler.Frigler
bölgede önemli tarihi eserler bıraktılar.Friglerin
bölgedeki egemenliğine Kafkasya’dan gelen ve
Anadolu’yu yıkıp yağmalayan Kimmerler son verdi.Bölge
Lidya, Pers ve Roma imparatorluklarının egemenliği
altına kaldı.
M.S 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye
bölünmesiyle birlikte de Anadolu toprakları, dolayısıyla
Eskişehir ve çevresi Bizans İmparatorluğu’na bağlandı.
Bu dönemde bölge gerek ticaret yaşamının önemi,
gerekse sıcak suları dolayısıyla oldukça önem kazandı.
Sekizinci yüzyılın başında güneyden gelen Arap
kuvvetleri Eskişehir’e saldırdı. O zamanki adı Dorylaeum
olan Eskişehir 708 yılında Arap komutan Abbas Bin
Velid, 778 yılında ise Hassan Bin Kaktaba tarafından
işgal edildi. Ancak Arap egemenlikleri kısa sürdü.
1071 yılında Anadolu’ya giren Türkler, 1074 yılında Eskişehir
ve çevresine hakim oldular. 1182 yılında Selçuklu Sultanı II.
Kılıç Aslan Eskişehir’i Selçuklu topraklarına kattı. Eskişehir
Selçuklular zamanında da önemini hep korudu.
Selçuklulardan günümüze kent merkezi ve ilçelerde bir çok
eser kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunun temelleri de Eskişehir çevresinde
atıldı, 1289 yılında Osman Bey Selçukluların bölgedeki uç beyi
oldu. Bölgede yaşayan Ahi şeyhi Edebali’nin kızıyla evlenerek
siyasi gücünü de artırdı.
İstanbul’un fethinden sonra Eskişehir eski önemini kaybetti ve
sakin bir Anadolu kenti haline geldi. Eskişehir, 19. yüzyıla
gelindiğinde Hüdavendigar Vilayeti’ne bağlı Kütahya Sancağı
içinde yer alıyordu. Bu yüzyılın son çeyreğinde demiryolunun
da Eskişehir’e gelmesiyle şehir tekrar eski önemini kazandı
ve hızlı bir gelişme sürecine girdi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve o dönemin kargaşası
Eskişehir’i de etkiledi. Ancak Cumhuriyetle birlikte çok önemli
bir endüstri ve eğitim merkezi haline geldi. Eskişehir’in her
alandaki önemi günümüzde giderek artmakta.Türkiye’nin
önemli endüstri, ticaret ve eğitim kentlerinden biri olma
özelliğini taşımaktadır.
Kaynak
Ahmet ATUK
Eski Kartpostallarda Eskişehir
Anadolu topraklarında önemli bir kavşak noktası olan Eskişehir ve çevresinde tarih öncesi çağlardan beri yerleşimler olmuştur.Bölgede yapılan kazılarda bir çok arkeolojik eser ortaya çıkartılmıştır....
ESKİŞEHİRİN KISA TARİHİ
Anadolu topraklarında önemli bir kavşak noktası olan
Eskişehir ve çevresinde tarih öncesi çağlardan beri
yerleşimler olmuştur.bölgede yapılan kazılarda bir çok
arkeolojik eser ortaya çıkartılmıştır.Yapılan
incelemelerde bölgede yerleşimin M.Ö 3000’lerde
başladığını göstermektedir.
Anadolu’da M.Ö 2000’lerden başlayarak hüküm süren
Hititler bir takım küçük beyliklerden
oluşuyordu.Eskişehir’in bugün olduğu gibi döneminde
ticaret yollarının kavşağında bulunması dolayısıyla bir
beylik olduğu düşünülmektedir.
M.Ö 1200’lerde Trakya’dan gelip boğazları geçen Frigler
önceleri göçebe kavimler biçiminde, Marmara bölgesi ve
Sakarya Nehri çevresinde yaşamlarını
sürdürdüler.Hititlerin bölgedeki egemenliklerinin
azalmasıyla da Eskişehir çevresine yerleştiler.Frigler
bölgede önemli tarihi eserler bıraktılar.Friglerin
bölgedeki egemenliğine Kafkasya’dan gelen ve
Anadolu’yu yıkıp yağmalayan Kimmerler son verdi.Bölge
Lidya, Pers ve Roma imparatorluklarının egemenliği
altına kaldı.
M.S 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye
bölünmesiyle birlikte de Anadolu toprakları, dolayısıyla
Eskişehir ve çevresi Bizans İmparatorluğu’na bağlandı.
Bu dönemde bölge gerek ticaret yaşamının önemi,
gerekse sıcak suları dolayısıyla oldukça önem kazandı.
Sekizinci yüzyılın başında güneyden gelen Arap
kuvvetleri Eskişehir’e saldırdı. O zamanki adı Dorylaeum
olan Eskişehir 708 yılında Arap komutan Abbas Bin
Velid, 778 yılında ise Hassan Bin Kaktaba tarafından
işgal edildi. Ancak Arap egemenlikleri kısa sürdü.
1071 yılında Anadolu’ya giren Türkler, 1074 yılında Eskişehir
ve çevresine hakim oldular. 1182 yılında Selçuklu Sultanı II.
Kılıç Aslan Eskişehir’i Selçuklu topraklarına kattı. Eskişehir
Selçuklular zamanında da önemini hep korudu.
Selçuklulardan günümüze kent merkezi ve ilçelerde bir çok
eser kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunun temelleri de Eskişehir çevresinde
atıldı, 1289 yılında Osman Bey Selçukluların bölgedeki uç beyi
oldu. Bölgede yaşayan Ahi şeyhi Edebali’nin kızıyla evlenerek
siyasi gücünü de artırdı.
İstanbul’un fethinden sonra Eskişehir eski önemini kaybetti ve
sakin bir Anadolu kenti haline geldi. Eskişehir, 19. yüzyıla
gelindiğinde Hüdavendigar Vilayeti’ne bağlı Kütahya Sancağı
içinde yer alıyordu. Bu yüzyılın son çeyreğinde demiryolunun
da Eskişehir’e gelmesiyle şehir tekrar eski önemini kazandı
ve hızlı bir gelişme sürecine girdi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve o dönemin kargaşası
Eskişehir’i de etkiledi. Ancak Cumhuriyetle birlikte çok önemli
bir endüstri ve eğitim merkezi haline geldi. Eskişehir’in her
alandaki önemi günümüzde giderek artmakta.Türkiye’nin
önemli endüstri, ticaret ve eğitim kentlerinden biri olma
özelliğini taşımaktadır.
Kaynak
Ahmet ATUK
Eski Kartpostallarda Eskişehir
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz